Türk dili ve edebiyatı derslerinde öğretilen söz sanatları, güzel konuşma, yazma ve betimleme için kullanılmaktadır. Peki, bu edebi sanatlar nelerdir?
Edebi sanatlar, Türk ve Divan edebiyatında anlatıma derinlik ve estetik katmak için kullanılan önemli unsurlardandır. Bu sanatlar, metinlerdeki sıradan ifadeleri zenginleştirerek dilin sınırlarını zorlar. "Edebi sanatlar nedir" ve "Edebi sanatlar örnekleri nelerdir" gibi sorulara bu yazımızda detaylı cevaplar bulacağız.
Anlatımı basit olmaktan çıkarıp, ona yeni boyutlar kazandıran edebi sanatları ve kullanıldıkları örneklerle birlikte inceleyeceğiz.
Sözcüğün veya kelimenin niteliğini güçlendiren,gerçek anlamı dışındaki kullanıma sahip kelimeye güzellik ve canlılık katan bir sanattır.
Teşbih, iki varlık ya da kavram arasında güçlü olandan zayıf olana benzetme yaparak anlatımı güçlendirir.
Örnek 1:
"Gözleri, gece kadar karanlık ve sırlıydı."
Örnek 2:
"Kalbi, çöl kadar sıcak ve sonsuzdu."
İstiare, benzeyen ya da kendisine benzetilen ögelerden yalnızca birinin açıkça belirtildiği benzetme türüdür.
Örnek 1:
"Sahada aslanlar gibi mücadele ettiler, hiçbir topu rakibe bırakmadılar."
Örnek 2:
"Okyanusun dalgalarıydı saçları, her biri ayrı bir hikaye anlatıyor."
Bir sözcüğün başka bir sözcük yerine benzetme amacı güdülmeden kullanılmasıdır.
Örnek 1:
"O zamanlar bu okulda usta kalemler vardı, her biri birer hikaye ustasıydı."
Örnek 2:
"Bu şehirde eski binalar konuşur, her köşe başı bir tarih fısıldar."
Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek şekilde kullanılmasıdır.
Örnek 1:
"Yıllar onun yüzünden akıp gitti, her çizgi bir ömür taşıyor."
Örnek 2:
"Ağacın dalları ne kadar yükseğe uzanırsa, kökleri de o kadar derine iner."
Birini küçük düşürmek ve alay etmek amacıyla söylenecek sözün tam tersi şekilde söylenmesi sanatıdır.
Örnek 1:
"Ne kadar mütevazi(!), her fırsatta kendini över."
Örnek 2:
"Çok çalışıyorsun(!), gün boyu hiç bilgisayardan kalkmıyorsun."
İnsan dışındaki varlıklara insan özellikleri atfetme sanatıdır.
Örnek 1:
“Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik İşte yakalandık, kelepçelendik.”
Örnek 2:
"Gecenin gözleriyle baktı bana, her yıldız bir gözyaşı gibi düştü."
İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıkları konuşturma sanatıdır.
Örnek 1:
"Bugün televizyon ne konuştu ya, sanki bütün dünyayı ayağıma getirdi."
Örnek 2:
"Duvarlar, 'Biz buradayız, yalnız değilsin,' diye fısıldadı."
İnceleyin: İklim Değişikliği Nedir?
Anlama dayalı edebi sanatlar, metnin anlam boyutunu zenginleştiren, okuyucunun derin düşünmesini sağlayan ve kelime oyunlarıyla anlatımı güçlendiren tekniklerdir. İşte bu sanatların tanımı ve her birine özgü birer örnek:
İki anlamı bulunan bir kelimenin, akla en az gelen manasının amaçlanarak kullanılması ve anlamının güçlendirmesi için kullanılan bir edebi sanattır.
Bir anlatım inceliği yakalamak için birden fazla anlamı bulunan bir sözün, yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılmasına tevriye denir.
Birbirleriyle alakalı söz ya da kavramların dizelerde toplanması sanatına tenasüp denir.
Birkaç ismi, bir cümlenin başında söyledikten sonra bunların sıfat ya da fiillerini daha sıralama durumuna leff ü neşr yani sıralı açıklama denir.
Cümleden anlam inceliği elde etmek için, yazarın çok iyi bildiği ancak bilmiyor gibi yapma durumuna tecahülüarif denir.
Herhangi bir olayı, asıl nedenlerinden başka bir nedenin, çoğunlukla da daha güzel bir nedenin sonucu olarak göstermek için kullanılan bir edebi sanat/söz sanatı.
Bir beyitin birinci mısrasının sonunda bulunan sözcük ya da sözcüklerin, hem birinci mısranın sonuna hem de ikinci mısranın başına getirildiğinde anlamlı olacak şekilde kullanılmasına sihrihelal denir.
Cümlede anlamı vurgulamak için olan bir durumu mecazi bir şekilde abartma sanatına mübalağa denir.
Herhangi bir anlatımda, birbirine zıt iki kelimeyi yan yana kullanma sanatına tezat denir.
Cümleyi ya da anlatımı kuvvetlendirmek adına, söylenen sözden vazgeçip daha güçlü bir söylemde bulunma sanatına istidrak denir.
İnceleyin: Sözelcilerin Başına Dert Olan Matematiği Kim Buldu?
Cümlenin etkisini arttırmak adına sözcük ya da sözcük gruplarını yineleme şeklinde yapılan söz sanatı tekrir (tekrarlama) olarak isimlendirilir.
Şiirde belirli bir coşku, heyecan, şaşkınlık, acı, öfke gibi duyguları belirten sözcükler, nidayı oluşturur.
Okuyucunun dikkatini ve odağını çekmek için duygu ve düşüncelerin, cümle içinde soru şeklinde verilmesi sanatına istifham denir.
Cümlenin ya da anlatımın kuvvetlendirilmesi için, söylenen sözden vazgeçilip daha güçlü bir söylemde bulunma sanatıdır.
Kelime anlamı ayırma demek olan tefrik sanatı; iki unsurdan birinin üstünlüğünü vurgulamak adına, aralarındaki farkları belirtmek için yapılır.
Bilinen bir olayı, kişiyi ya da atasözünü dolaylı bir şekilde cümle içinde kullanmaya telmih denir.
Şiirde anlamı ve anlatımı güçlendirmek için atasözlerini kullanarak yapılan bir söz sanatına irsal-i mesel denir.
Bu örnekler, anlama dayalı edebi sanatların, metinlerde nasıl bir derinlik ve zenginlik yarattığını göstermektedir. Her bir sanat, kendi içinde anlamı ve ifadeyi farklı bir boyuta taşır, dilin sadece bir araç olmadığını, aynı zamanda duyguları ve düşünceleri resmeden bir sanat olduğunu ortaya koyar.
Söze dayalı edebi sanatlar, kelimenin yapısına, yazılışına ve söylenme biçimine göre yapılan sanatlardır. Bu sanatlar, dilin estetiğini artırarak metne ahenk ve akıcılık katmak için kullanılır. İşte bu sanatların tanımı ve her birine özgü birer örnek:
Yazılışı aynı ama anlamları farklı olan sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır.
Ahenk yaratmak için aynı ses ya da hecelerin tekrarlanmasına denir.
Aynı ünlülerin tekrar edilmesine denir. Aliterasyon ile birlikte yapılabilir.
Ünsüz ile biten kelimelerin ardından ünlü ile başlayan kelimelerin ikinci kelimeye bağlanarak söylenmesi durumudur.
İnceleyin: Biraz Edebiyat Yapalım; Felsefi Düşüncelerin Özellikleri
Cümle ya da cümle içinde birçok sözcüğün sonlarında olan ses benzerliğine denir.
Harflerin yerlerini değiştirerek yapılan sanata verilen isimdir.
Ortak köklerden gelen sözcüklerin aynı beyitte kullanılmasına bağlı olan söz sanatına denir.
Mısra içerisinde ifadenin tersine çevrilmesi ve anlamlı bir ifadeye dönüşerek yerleşmesi durumudur.
Beyitin son sözcüğünün sonradan gelen beyitin ilk sözcüğü olarak kullanılmasına denir.
İmalı bir şekilde belirtme açık bir şekilde söyleyememe anlamına gelmektedir.
Dizelerin ilk harflerinden aşağı doğru sıralandığında anlamlı bir sözcük oluşması demektir.
Sana dair ne varsa saklı kaldı içimde,
Evet, bu şehirde her köşe başı sen,
Nur yüzlüm, anlatamam ki ne çaresizim,
İnan ki her yanım aşkına esir.
İçerisinde ‘’b, p, f, m, v’’ gibi dudak ünsüzlerini olmadan yazılan şiirlere denir.
Bu örnekler, söze dayalı edebi sanatların, dilin yapısını, yazılışını ve söyleniş biçimini nasıl zenginleştirdiğini gösterir. Her sanat, dilin ahenk ve estetik yönünü farklı bir boyuta taşırarak metne özgün bir güzellik katar.
Dünyada Devrim Niteliği Yaratan Tesla Arabaları
Günümüzün en önemli problemlerinden biri olan çevre kirliliğini alt etmek isteyen Elon Musk, Tesla arabaları üretimi için fabrikasını 2003 yılında kurdu.
Tam 1934 kez okundu :)
Üniversiteliler için Kripto Para Rehberi
Peki bir üniversiteli kripto paralar ile nasıl tanışır ve ilk kripto para yatırımını nasıl yapmalıdır? Gelin bu sorunun cevabını beraber verelim.
Tam 1177 kez okundu :)
En Popülerler