Kişisel Gelişim İçin Mutlaka Okunması Gereken Felsefe Kitapları

Bazı kişiler ise bu tür kitapların çok karmaşık olduğunu düşünür. Bunun nedeni genel konuları, dünya ya da toplum hakkında düşünceleri barındırıyor olmasıdır. Yüzyıllardır ünlü düşünürler felsefe yaparak farklı konulara değinmişler, fikir yürüterek insan ve evren hakkında bazı gerçekleri ortaya koymuşlardır. Filozofların düşüncelerini okumak, dünya ve insan arasındaki bağlantıyı keşfetmek ve hayata farklı bir bakış açısıyla bakmak istiyorsanız felsefe kitaplarını okuyabilirsiniz. İşte mutlaka okumanız gereken ve en iyi felsefe kitapları.

Devlet

Devlet, Platon tarafından yazılmıştır ve M.Ö 380 yılına aittir. Kitap genel olarak birey ve adalet kavramlarını incelemektedir. Platon’un hocası Sokrates olduğu için Sokrates’in düşüncelerine de sıklıkla yer verilmiştir. Kitapta iyi ve mutlu bir devletin nasıl olması gerektiği anlatılır. Ayrıca devletin işçiler, askerler ve yöneticiler olmak üzere üç sınıfa ayrıldığını dile getirir. Her bir sınıfın görevlerine, sorumluluklarına da yine kitaptan ulaşabilirsiniz. Kısaca adalet kavramı kullanılarak iyi bir devletin nasıl kurulacağı anlatılır. En iyi kitaplar listesine alınması gereken bir kitaptır.

Marcus Aurelius’un Meditasyonları

Devlet ve felsefe kavramlarını bir arada kullanan ilk Stoacı düşünür Marcus’tur. Marcus Aurelius’un Meditasyonları kitabı da meditasyon üzerine yazılmış bir kitaptır. Kitaptan MS. 161-180 yılları arasında Marcus’un yazmış olduğu notlara ve Stoacı felsefe hakkındaki fikirlerine ulaşabilirsiniz. O dönem Marcus, Roma’nın da imparatoruydu. Yani hem kral hem de filozof olma özelliğine sahiptir. Bu nedenle eserinde iyi bir devlet nasıl olmalı konusunu felsefi düşüncelerle işlemiştir. Klasikler rehberinde olan kitap kontrol yeteneklerimizden de bahsediyor. Marcus’a göre korkularımızı, duygularımızı, seçimlerimizi ve düşüncelerimizi kendimiz kontrol edebiliriz. Ayrıca zenginlik ve fakirlik kavramlarının da topluma adil bir şekilde dağılmadığına inanıyor.

İyinin ve Kötünün Ötesinde

Friedrich Nietzsche tarafından yazılan İyinin ve Kötünün Ötesinde oldukça farklı bir anlatım tarzına sahiptir. Diğer felsefe kitaplarına nazaran eleştirileri biraz daha cesurdur ve diğer filozoflara meydan okumaktadır. Onların gerçek diye adlandırdığı her şey Friedrich için doğru değildir. Ayrıca gelenekselliğe de net bir şekilde karşı çıkmakta ve basmakalıp düşüncelerden kurtulmak gerektiğini dile getirmektedir. İyi ve kötü kavramlarının birbirleri ile bağlantılı olduğunu, kötülüğün iyilik için gerekli olduğunu anlatmaktadır. Kısaca oldukça derin düşüncelere sahip, bir bakımdan saldırgan ama bir o kadar da mutlaka okunması gereken kitaptır.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Felsefe serilerinin en kült eserlerinden biri hiç şüphesiz Beyaz Zambaklar Ülkesinde romanıdır. Diğer eserlere göre biraz daha sakin ve yalın bir dil kullanılmıştır. Bu nedenle okullarda da rahatlıkla öğrencilere verilebilir. Hatta Atatürk bir zamanlar askeri okullarda müfredata bu kitabın da konulmasını zorunlu tutmuştur. Grigory Petrov tarafından yazılan roman sömürülen bir devletin bağımsızlık mücadelesini anlatıyor. Petrov romanda kendi ülkesinin ekonomik, kültürel, sağlık ve eğitim hayatına da değiniyor. Bu kitabı okuduğunuz zaman Finlandiya halkının hırsına hayran kalabilirsiniz, sömürülen bir devletin nasıl beyaz zambaklar ülkesine döndüğüne şahitlik edebilirsiniz. Romanda ünlü filozof Johan Vilhelm Snellman 1806-1881 yıllarındaki Finlandiya’dan bahsediyor. Snellman o dönem ülkenin her alanda kalkınmasına katkı sağlıyor ve Halk Öğretmeni unvanını alıyor.

Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır

Şems-İ Tebrizi tarafından yazılan Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır kitabı felsefi edebiyatın en önemli ve mutlaka okunması gereken eserlerinden biridir. Hatta hayatınızı değiştirecek 10 öğretiden biri olarak da geçmektedir. Her insanın kitaplığında kesinlikle olması gereken kitap oldukça sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır. Konusu oldukça derin olmasına rağmen anlatılanlar rahat bir şekilde anlaşılmaktadır. Kitap Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin gölgede kalmış yanlarını anlatmaktadır. Şems ve Mevlana arasındaki bağı öğrenmek istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Kendime Düşünceler

Antik çağın en önemli kült eserlerinden birini okumak ister misiniz? Ünlü filozof ve Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un yazdığı Kendime Düşünceler hayata dair farklı notları içermektedir. Marcus kitabında doğa, ölüm, yaşam, akıl gibi kavramlar ile alakalı hem kendine hem de evrene öğütler vermektedir. Bu kitabı okuyarak günlük hayatınızda yaşadığınız sorunlara daha rahat çözüm bulabilirsiniz. Eser genel olarak yalın bir anlatıma sahiptir ve günümüzün TEDxTalks’ı ile benzerliklere sahiptir. Hayat ile alakalı, her konuda bilgi sahibi olmak ve ünlü bir düşünürün tecrübelerini okumak istiyorsanız bu kitap tam size göre. Hatta kitabı bir defa değil, birçok kez okusanız bile her defasında yeni bilgiler ile karşılaşabilirsiniz. Her cümle yeni bir bilginin kapılarını aralıyor, nasıl kontrollü olunur? Nasıl doğaya ve insanlığa yararlı bir birey olunur? Zamanı nasıl verimli kullanabiliriz ve kontrollü bir şekilde nasıl yaşayabiliriz? Sorularına da cevap bulabilirsiniz. Kısaca Stoa felsefesini en yalın ve günümüze uygun şekilde anlatan eser olmasının yanı sıra sürükleyici kitaplar arasında yerini almıştır.

Yabancı

Albert Camus tarafından yazılan Yabancı varoluş feslefesini anlatan en güzel eserlerden biridir. 1942 yılında yayımlanan kitap ayrıca polisiye konusunu da işlemektedir. Hem felsefi hem de aşk, suç, ceza, bağlılık gibi hayata dair düşünceleri içinde barındıran eser yazarın da en çok çeviri alan eseridir. Kitabın konusu, ana karakter Meursault üzerinden ilerliyor. Hayatı küçümseyen, hatta ölümü bile önemsiz gören Meursault tüm hikayeyi kendi ağzından anlatıyor. Onun bu soğukkanlı tavırları çevresindeki insanlar tarafından yadırganıyor. Ardından hikayeye cinayet olayı dahil oluyor ve Meursault hayatının kontrolünün ellerinden kayıp gittiğini fark ediyor. Kitapta Meursault’un hapishane hayatına, özgürlüğün önemine ve toplum tarafından dışlanan bir adamın hikayesine tanıklık ediyorsunuz. Oldukça farklı ama bir o kadar da üzerine düşünülmesi gereken Yabancı, yalın anlatımıyla herkes tarafından okunması gereken bir eserdir.

Ütopya

Thomas More 1516 yılında Ütopya romanını yayımlamıştır ve dünya klasiklerinin en kült eserlerinden birini yaratmıştır. Kitabın genel konusu kurgusal bir yerde ilerlemektedir ve özellikle sosyoloji alanını sevenlerin okuması gerekmektedir. Ütopya adı üstünde var olmayan bir ülkenin betimlemesidir. Bu ülkede halk huzurlu bir yaşam sürmektedir. Kavga, savaş, toplum baskısı gibi insanları olumsuz etkileyen hiçbir şey yok. Tüm insanlık refah seviyesi yüksek bir hayat geçiriyor ve düzen en üst seviyede işleniyor. Ancak yazar eserinde eleştirilerde de bulunmaktadır. Ceza yasaları, din, özel mülkiyet, kadın-erkek ilişkileri gibi günümüzle de bağlantısı olan konulara karşı sert eleştirileri bulunuyor. Eğer felsefe kitapları arasında sürükleyici kitaplar da okumayı seviyorsanız mutlaka en iyi kitaplar listesine eklemelisiniz.

Özgürlüğe Uçuş

Hepimiz iç dünyamızda dışarıya yansıtmadığımız, farklı hayatlar yaşarız. Bu hayatlar aslında kendi kişiliğimizi oluşturur. Özgürlük, kişisel düşünceler, mutluluk ve hüzün kavramları hepimizin içinde farklıdır. Özgürlüğe Uçuş kitabı da tam olarak bu durumu ele almaktadır. Delia Steinberg Guzman, herkesin 1 kere dahi olsa kendisine sorduğu soruları kitabında konu olarak kullanmıştır. Kitap 21 tane psikoloji makalesinden oluşmaktadır ve mutluluk nedir? Genç olmanın anlamı nedir? gibi sorulara yanıt bulmanızı sağlamaktadır. Guzman Değişim korkusu, insanlar neden yalan söyler?, neden hep daha fazlasını istiyoruz?, gençler neden bunalıma giriyor? Tarzında soruları da kapsamlı bir şekilde kitabında bulunduruyor. Eğer iç dünyanıza doğru yolculuğa çıkmak istiyorsanız mutlaka okunması gereken kitaplar arasındadır.

Simyacı

Simyacı hiç şüphesiz herkesin bir kere dahi görmüş ya da duymuş olduğu, en popüler en iyi felsefe kitaplarından biridir. Paulo Coelho Brezilyalı eski şarkı sözü yazarıdır. Ancak 1988 yılında yayımladığı Simyacı ile dünyanın en önemli felsefe yazarlarından biri haline gelmiştir. Dünya genelinde en çok çeviri alan ve satılan eserlerden biri olan Simyacı masalcı bir anlatıma da sahiptir. Özellikle romanlarda anlatılan çocuksu hikayeleri sevenler Simyacı kitabını da sevecektir. Konusu gereği de mutlaka herkesin kitaplığında olması gereken bir kitaptır. Üstelik sadece bir kere okumak yetmez, her okuduğunuzda farklı bir ders çıkarabilirsiniz. Çünkü Simyacı kılavuz niteliği taşımaktadır.

Sokrates’in Savunması

Sokrates’in Savunması da felsefe türünün en sevilen romanlarından biridir. Ayrıca dünya klasiklerinde de her daim ilk sıradaki yerini korumaktadır. Bunun nedeni, eserin içeriği Sokrates’in suçlanması üzerine kuruludur ve Yunan filozof Platon tarafından kaleme alınmıştır. Sokrates’e yapılan suçlamalar ise sunduğu gerekçeler yüzündendir. Atinalı gençlerin ahlaklarının bozulması, Tanrılara inanmıyor oluşları Sokrates’i rahatsız eder. Onun bu davranışları da Atina demokrasisini rahatsız eder ve yargılanarak ceza alır. Eser bu konu üzerinden Euthyphron, Savunma ve Kriton olmak üzere 3 bölüme ayrılır. Bu bölümler mahkeme öncesi, mahkeme süreci ve mahkeme sonrasını yansıtır. Sokrates Atina demokrasisinden de sıklıkla bahseder. M.Ö 403 yılında savaşlarda çok sık yaşandığı için dönem felsefe yapmak için gayet uygundur.

Denemeler

Felsefe klasiklerinde bulunan Denemeler Montaigne tarafından yazılmıştır. 1580 yılında yayımlanan eser en eski ve en iyi felsefe kitaplarından da biridir. İçerisinde tam 107 deneme bulunmaktadır. Montaigne bu eserini yazmaya ölene kadar devam etmiştir ve zaman zaman eklemeler yaptığı için bu kadar uzun sürmüştür. Dünya üzerindeki tüm denemelere de örnek olan bir kitaptır. Genel olarak merhamet, öfke, üzüntü, mutluluk, hırs gibi insana özgü tüm duyguları içermektedir. Özellikle Antik Yunan ve Roma dönemlerine ait küçük hikayeler bulunmaktadır. Hayat ile ilgili tüm gerçeklere bu kitaptan ulaşabilirsiniz. Montaigne ölüm, yalnızlık gibi konular üzerinden ilerlemiş ve insanlığın tüm gerçeklerini ortaya dökmüştür. Mutlaka okunması gereken kitaplar listenize eklemelisiniz.

Yitik Cennet

Sezai Karakoç’un önemli eserlerinden biri, Yitik Cennet… Yazarında en çok okunan ve sevilen eserlerinden biridir. Eğer felsefe kitaplarına ilginiz varsa ve Yunan edebiyatını azda olsa biliyorsanız bu kitabı elinizden düşürmeden bitirebilirsiniz. Yitik Cennet genel olarak Hz Adem ve Hz Havva’nın dünyaya inişinden itibaren insanlığın yolculuğunu ve kaybettiğimiz cenneti nasıl geri kazanabileceğimizi anlatıyor. Kitapta bazı peygamberlerin hayatlarına da yer verilmiştir. İnsanlığın doğuşundan itibaren nasıl cenneti kaybettiğimizi, ardından bir peygamberin gelip yeryüzünde cenneti nasıl kurduğu anlatılmaktadır. Kısaca kitabı okuduğunuz zaman İslam dinini hakiki manada yaşayıp yaşamadığınızı sorgulayabilir, asıl cennetin ne olduğunu daha net bir şekilde anlayabilirsiniz. Sürükleyici kitapları sevenlerin silip süpüreceği bu kitap önerisini dikkate almanızı isteriz.

Suç ve Ceza

Suç ve Ceza hiç şüphesiz en çok bilinen ve okunan felsefe kitabıdır. Neredeyse her evin kitaplığında bulunan ve dünya klasikleri arasında yer alan eser Fydor Dostoyevski tarafından yazılmıştır. Bu kadar çok konuşulmasının en büyük nedeni ise psikolojik derinliğe sahip olmasıdır. Ayrıca toplumun gerçeklerini de gün yüzüne çıkardığı için adeta ayna görevi görmektedir. Suç ve Ceza 1866 yılında yayımlanmıştır ve tüm insanlığa hitap etmektedir. Eserde genel konu bir gencin işlediği suç ve aldığı ceza üzerinden ilerliyor. Ana karakter Raskolnikov yoksulluk yüzünden tefeci bir kadının yanında çalışıyor. Ancak kadının kötü biri olduğunu düşündüğü için ölmesinin herkesin yararına olacağına inanıyor. Bir gün kız kardeşinin kendisinden yaşça büyük bir adamla evleneceğini öğreniyor. Onu bu durumdan kurtarmak için de tefeci kadını ve olaya tanıklık eden kız kardeşini öldürüp tüm mücevherlerini çalıyor. Cinayetler ve işlediği suç Raskolnikov’un psikolojisini derinden sarsıyor. Mutlaka okunması gereken kitaplar arasında yer alan Suç ve Ceza’yı okurken büyük ihtimalle sizde farklı duygular içine dahil olacaksınız.

Veba

Veba 1947 yılında, Fransız yazar Albert Camus tarafından yazılan bir dünya klasiğidir. Veba hem fiziksel hem de toplumsal bir hastalık olarak işlenmiştir. Fiziksel hastalık Cezayir’in Oran şehrinde gerçekleşen veba salgınıdır. Toplumsal hastalık ise Nazilerin Fransa’yı işgal etmesidir. Bu işgal Avrupa’da veba salgını gibi yayılmıştır. Kitapta işgale karşı alınabilecek önlemler veba salgını ile eşleştirilmiştir. Camus eserinde vebayı ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgi olarak adlandırıyor. Hikayenin en önemli özelliklerinden biri ise anlatıcının kim olduğu kitabın sonuna kadar açıklanmamaktadır ve Oran şehri çok net bir şekilde betimlenmektedir. Romanda karakterler ölüm görmekten ziyade ölüme alışmış olmalarına üzülürler. Vebanın hastalık ya savaş olarak insanları hissizleştirdiğine inanırlar. Bu yüzden eser, gerçek dünya ile bağdaşan çok sayıda konuya da değinmektedir. Aynı zamanda en iyi psikoloji kitapları arasında da yer alan bu kitabı en iyi kitaplar listesine ekleyebiliriniz.

---